I Have Forgiven Jesus Çeviri (by Morrissey)




Küçükken iyi bir çocuktum ben,
Hiç yaramazlık yapmazdım.
Akıllı bir çocuktum ben,
Notlarım hep iyiydi.

Sana acı vermiş olabilirim ama,
Bunun için beni affet.
Ama Tanrı'nın yardımıyla biliyorum ki
Hep sana yakın olacağım.

Ama İsa bana büyük bir acı verdi,
Beni terkedince.
Yine de İsa'yı affediyorum ben,
Etrafımda bu tutkuyu paylaşamayacağım kimse olmamasına karşın,
Yine de bana verdiği bu büyük bu arzu yüzünden.


İyi bir çocuktum hem ben,
Kar ve doluya rağmen sana koştum.
Kalbimi ellerimin arasında taşıdım,
Anlıyor musun bunu, anlayabiliyor musun?
Ama İsa bana büyük bir acı verdi,
Beni terkedince.

Yine de İsa'yı affediyorum ben,
Etrafımda bu sevgiyi verebileceğim kimse olmamasına karşın,
Yine de bana bahşettiği bu büyük sevgi yüzünden.

Pazartesi günü - aşağılanma
Salı - nefes alamama
Çarşamba - lütfen geçen gün
Perşembe - acınası
Cuma günü - hayat beni öldürdü.
Cuma olunca hayat beni öldürdü.
Ne hoş, ne de hoş.

Neden ortalıkta bu tutkuyu açığa çıkarabileceğim kimse yokken,
Bana bu kadar büyük bir arzu yükledin?
Ve neden bana bu sevgiden yoksun dünyada,
Sevgimi paylaşabileceğim hiç kimse yokken bu kadar sevgi yükledin?

Neden beni bu aciz kemik ve et parçası içine hapsettin?
İsa, benden nefret mi ediyorsun?
Neden beni bu aciz kemik ve et parçası içine hapsettin?
Benden nefret mi ediyorsun?
Benden nefret mi ediyorsun...

Kapa Çeneni De Gideyim - Shut up and Let Me Go Çeviri (by The Ting Tings)




Kapa çeneni de gideyim.
Çok canım yanıyor diyorum.
Dudaklarımı son kez öpeceğin an bu olacak,
Kapa çeneni de gideyim.
Kotunu bir kez temiz görmüştüm,
Eminim ki tanıştığımızdan beri bütün gardırobunu değiştirdin.

Artık kolayca bana sahip olabiliyorsun.
Beni tutması gereken kişi senken, giden aşk olmuş.
Kontrol edilebilir biri değilim,
Ama artık bu aşk da katlanılabilir gibi değil.

Heyecanlanmıyorum, bunu uydurmuyorum.
Heyecanlanmıyorum, bunu uydurmuyorum.
Heyecanlanmıyorum, bunu uydurmuyorum.
Kapa çeneni de gideyim.

Kapa çeneni de gideyim,
Bunu gösteremiyorum ama canımı çok yakıyor.
Bana son kez, parça parça sahip oldun,
Şimdi kapa çeneni de gideyim.
Üzüntü içinde yaşayacağımı anladığım için,
Tanıştığımızda ilk bunu değiştirmiştim.

Artık kolayca bana sahip olabiliyorsun.
Olayları yürütmeye çabalarken ben, giden aşk olmuş.
Tapılası biri değilsin,
Ben de yok sayılmayacak bir şeyler istiyorum.

Heyecanlanmıyorum, bunu uydurmuyorum.
Heyecanlanmıyorum, bunu uydurmuyorum.
Heyecanlanmıyorum, bunu uydurmuyorum.
Kapa çeneni de gideyim.

Kapa çeneni de gideyim.
Çok canım yanıyor diyorum.
Dudaklarımı son kez öpeceğin an bu olacak,
Kapa çeneni de gideyim.
Kotunu bir kez temiz görmüştüm,
Eminim ki tanıştığımızdan beri bütün gardırobunu değiştirdin.



Öylece Hazırlıksız Yakalandın - Caught Out There Çeviri (by Kelis)




Bu şarkı...
Bu şarkı dünyadaki tüm kadınlar için.
Erkekler tarafından yalan söylenmiş kadınlar için.
Ve biliyorum ki hepiniz, defalarca,
Hem de üst üste yalanlarla karşılaştınız.
Bu hepiniz için.
Belki siz onların, onların sizi kırdığı şekilde kırmadınız.
Ama ben kırdım.
Ne dediğimi biliyorsunuz,
Bu işler böyle yürür.
Pff, kahretsin.

Geçen sene - Sevgililer Günü'nde
Sıcacık şunları söylüyordun;
'Bebeğim seni seviyorum, öyle seviyorum ki -tabi ki yalan söylüyordu- yemin ederim.'
Hasta olduğun her an yanındaydım,
Hatta ***** *** ******* ****.
Tüm bu geçen süre içinde kendime sordum ve
Bunun adil olmadığını farkettim.

Bu gördüğüm de ne? -hayır-
Eve bana gelmedin. -hayır-
Eve gelmeyince anlaşamadık, kaldıramadık.

Bana yalanlar söyledin yine,
Ama şu işe bak ki onun kırmızı ceketini buldum.
Ve seni piç öylece hazırlıksız yakalandın.

Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!

Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!

Oyunlarından öyle midem bulandı ki kamyonunu ateşe verdim.
Uçuşunu izle şimdi, izle nasıl havaya uçacak.
Ah şimdi nasıl görmeye gideceksin onu?
Tüm bu içten uydurmaların -seni seviyorum- kulaklarımda hala.
Duvarın üstüne çek yoksa kayıp düşeceğim.

Bu gördüğüm de ne? -inanamıyorum buna-
Eve bana gelmedin.
Eve gelmeyince anlaşamadık, kaldıramadık. -konuşmam bile-

Bana yalanlar söyledin yine,
Ama şu işe bak ki onun kırmızı ceketini buldum.
Ve seni piç öylece hazırlıksız yakalandın.


Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!

Ne sekse meraklı ne adiymiş o da.
Niye ben değil de o?
Şuna bak ne de berbat giyiniyor. Ne görüyorsun?
-bilmiyorum-
Bunun parayla hiç alakası yok -s*ktir tabi ki yok- nasıl göründüğün de umrumda değil.
Sendeki görüntüm ne benim?

Bu gördüğüm de ne? -inanamıyorum buna-
Eve bana gelmedin.
Eve gelmeyince anlaşamadık, kaldıramadık. - dedim ya konuşmam bile-

Bana yalanlar söyledin yine,
Ama şu işe bak ki onun kırmızı ceketini buldum.
Ve seni piç öylece hazırlıksız yakalandın.

Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki.
Aaaaaahh!!
Şuanda senden öyle nefret ediyorum ki!

Sanatsal Kaltak - Art-Bitch Çeviri (by Cansei De Ser Sexy)





Sanatım egosantrik yumuşak porno olarak anılır,
Ama belki de sadece narsisizm bu.
Konularımı sade ve sadece
'Ben'izmden alırım.

Boyalarını yere atıp,
Penisinin fotoğrafını çekmek
Breadsley için daha kolay olmaz mıydı?
Ya da çıtırlarını fotoğraflasa?
Evet, evet, ne demek istediğimi anlıyorsun.
Escher kalemini bırakıp,
2 kız bir kamera,
3 kız bir kamera yapsa daha kolay olmaz mıydı?
Oraya bir köpek koy ve al paloroidini.

Sanatçı değilim ben,
Sanatsal bir kaltağım.
Taytımı, yediğim erkeklere satıyorum.
Port-fo-lii-o'm yok çünkü
Bir tek alkolün bedava olduğu yerlere gidiyorum.

Açılıp saçıldım,
B*kumu satıyorum ve insanlar daha fazlası için bekliyorlar.
Bana çığır açtığımı söyleyin.
Bir şeyler geveliyorum ve bunu meşrulaştırıyorum.
Yaptığım şeylere sanatsal b*k diyorlar.
Sakın benle dalga geçmeye cüret etme,
Çünkü yaptığım herşey sayfalarca basılıyor.

Sanatçı değilim ben,
Sanatsal bir kaltağım.
Taytımı, yediğim erkeklere satıyorum.
Port-fo-lii-o'm yok çünkü
Bir tek alkolün bedava olduğu yerlere gidiyorum.

Sanatsal memelerimi yala,
Sanatsal deliğimi em.

Sanatçı değilim ben,
Sanatsal bir kaltağım.
Taytımı, yediğim erkeklere satıyorum.
Port-fo-lii-o'm yok çünkü
Bir tek alkolün bedava olduğu yerlere gidiyorum.

Ez - Crush Çeviri (by Paramore)




Sana söyleyeceğim bir çok şey var,
Evet söyleyecek çok şeyim var.
Gözlerini üzerime yapıştırdığının farkındayım,
Onları burada tut,
Ama bil ki hiçbir şey ifade etmeyecek.

Ağzını bantlamışlar,
Gerçek onların yalanlarıyla karalanmış.
Senin küçük casusların tarafından.

Ez... Ez... Ez...

Hiçbir şey yalnız ve sessiz bir akşamla kıyaslanamaz,
Bir... İki... Sadece sayıyorum.
İmkanı yok olmaz, sanırım hayal görüyorum.
Bu kadar mı yani?

Eğer bunu bir oyun haline getirmek istiyorsan,
Peki, gel hadi oynayalım.
Çünkü seni koca bir dakika boyunca unutmaktansa,
Hayatımı rol yaparak harcamayı tercih ederim.

Ağzını bantlamışlar,
Gerçek onların yalanlarıyla karalanmış.
Senin küçük casusların tarafından.

Ez... Ez... Ez...

Hiçbir şey yalnız ve sessiz bir akşamla kıyaslanamaz,
Bir... İki... Sadece sayıyorum.
İmkanı yok olmaz, sanırım hayal görüyorum.
Bundan daha fazlası olsun, şimdi!

Rock n Roll, bebek, görmüyor musun?
Hepimiz bir başımayız,
Şarkı söylemek için bir nedene ihtiyacım var.

Hiçbir şey yalnız ve sessiz bir akşamla kıyaslanamaz,
Bir... İki... Sadece sayıyorum.
İmkanı yok olmaz, sanırım hayal görüyorum.
Bundan daha fazlası olsun, şimdi!

Benim Yanıma Aitsin - You Belong With Me Çeviri (by Taylor Swift)

Evet, biraz liseli genç şarkısı tadında. Klibi de öyle belki de. Ama öyle saf, öyle özlem dolu, öyle eğlenceli, öyle duygusal. :)





Sevgilinle telefonda konuşuyorsun, üzgün durumda.
Sözlediğin şeylere kızıyor.
Çünkü senin esprilerini benim gibi anlamıyor.
Bense odamdayım, klasik bir salı akşamı.
Sevgilinin hoşlanmayacağı bir tarzda müzik dinliyorum.
Hiçbir zaman senin hikayeni benim bildiğim gibi bilemeyecek.

O kısa etekler giyiyor, ben t-shirt.
O, ponpon kızların kaptanı, bense tribünlerdeyim.
Birden uyanıp da her zaman aradığın şeyin aslında
Yanı başında olduğunu anlayacağın zamanı düşlüyorum.

Seni anlayan tek insanın ben olduğumu görebilseydin,
Her zaman burada olanı... Neden göremiyorsun?
Sen, benim yanıma aitsin.
Benim yanıma aitsin.

Sokakta aşınmış kıyafetlerinle yürüyoruz,
Nasıl olması gerektiğini düşünmeden duramıyorum.
Bir park bankında kendimi düşünüp gülerken buluyorum.
Bu kadar kolay değil mi sanki?

Tüm bu mahalleyi aydınlatacak bir gülümsemen vardı,
Ama o seni aşağı çektiğinden beri gülümsediğini göremedim.
İyiyim diyorsun ama seni bundan daha iyi tanıyorum.
Böyle bir kızla ne yapacaksın ki?

O kısa etekler giyiyor, ben t-shirt.
O, ponpon kızların kaptanı, bense tribünlerdeyim.
Birden uyanıp da her zaman aradığın şeyin aslında
Yanı başında olduğunu anlayacağın zamanı düşlüyorum.

Seni anlayan tek insanın ben olduğumu görebilseydin,
Her zaman burada olanı... Neden göremiyorsun?
Sen, benim yanıma aitsin.
Benim yanıma aitsin.

Gece yarısı arabayla evime geldiğini hatırlıyorum,
Ağlamak üzere olduğunda seni güldürebilen tek kişi benim.
Biliyorsun.
En sevdiğin şarkıları biliyorum,
Bana hayallerini anlatıyorsun.
Senin nereye ait olduğunu biliyorum,
O yer, benim yanım.

Hiç belki diye düşündün mü?
Benim yanıma aitsin.

Sen, benim yanıma aitsin.

GoneGoneGone çeviri (by Bryn Christopher)






(Bebeğim gitme...)
Gitti, gitti, gitti.
O gitti.
Yalnızım, tamamen, tek başına.
Yalnız.

Kendimi bulmak için uzun zamandır bekliyorum,
Ama şimdi tüm yitirdiğim duyguları geri kazanma vakti.

Ama bebeğim, söylesene neden?
Neden gitmen gerekiyordu?
Beni gördüğün anda,
Söylemem gereken şeyler olduğunu farkettim.

Zaptet beni,
Kontrol et.
Ama bebeğim, yapmıyor musun?
Beni yalnız bırakma.

Dindir beni,
Dokun bana,
Sık ve ez,
İnan bana.
Gitme.
Gidiyor musun?
Bebeğim, gitme.

Yapacaklarımı düşünmek parçalıyor beni.
Acı hissetmeyeceğim ama sensiz,
Parçalara ayrılacağım.

Zaptet beni,
Kontrol et.
Ama bebeğim, yapmıyor musun?
Beni yalnız bırakma.

Dindir beni,
Dokun bana,
Sık ve ez,
İnan bana.
Gitme.
Gidiyor musun?

Gitti, gitti, gitti.
O, gitti.
Bense yalnız.
Tamamen tek başına, yapayalnız.

Merhaba

Merhaba Blogspot! :)

İlk yazımda blogun amacını anlatmak istedim, blogun alacağı şekil konusunda fikir sahibi olmak için.

Zaman zaman hepimizin hayatında belirli şarkılar diğerlerinden bir (hatta iki-üç) adım öne çıkar ve hayatımızın o dönemini anlatır. Öyle ki bir süre sonra öne çıkan o eski şarkıları dinlediğimizde, o sıralar neler yaşadığımız gözlerimiz önüne gelir, canlanır.

İşte bu blog öne çıkan şarkılarımın bir günlüğünü tutup, hayat adını verdiğim bu filmin 'Soundtrack'ini oluşturacak...