Ez - Crush Çeviri (by Paramore)




Sana söyleyeceğim bir çok şey var,
Evet söyleyecek çok şeyim var.
Gözlerini üzerime yapıştırdığının farkındayım,
Onları burada tut,
Ama bil ki hiçbir şey ifade etmeyecek.

Ağzını bantlamışlar,
Gerçek onların yalanlarıyla karalanmış.
Senin küçük casusların tarafından.

Ez... Ez... Ez...

Hiçbir şey yalnız ve sessiz bir akşamla kıyaslanamaz,
Bir... İki... Sadece sayıyorum.
İmkanı yok olmaz, sanırım hayal görüyorum.
Bu kadar mı yani?

Eğer bunu bir oyun haline getirmek istiyorsan,
Peki, gel hadi oynayalım.
Çünkü seni koca bir dakika boyunca unutmaktansa,
Hayatımı rol yaparak harcamayı tercih ederim.

Ağzını bantlamışlar,
Gerçek onların yalanlarıyla karalanmış.
Senin küçük casusların tarafından.

Ez... Ez... Ez...

Hiçbir şey yalnız ve sessiz bir akşamla kıyaslanamaz,
Bir... İki... Sadece sayıyorum.
İmkanı yok olmaz, sanırım hayal görüyorum.
Bundan daha fazlası olsun, şimdi!

Rock n Roll, bebek, görmüyor musun?
Hepimiz bir başımayız,
Şarkı söylemek için bir nedene ihtiyacım var.

Hiçbir şey yalnız ve sessiz bir akşamla kıyaslanamaz,
Bir... İki... Sadece sayıyorum.
İmkanı yok olmaz, sanırım hayal görüyorum.
Bundan daha fazlası olsun, şimdi!

Benim Yanıma Aitsin - You Belong With Me Çeviri (by Taylor Swift)

Evet, biraz liseli genç şarkısı tadında. Klibi de öyle belki de. Ama öyle saf, öyle özlem dolu, öyle eğlenceli, öyle duygusal. :)





Sevgilinle telefonda konuşuyorsun, üzgün durumda.
Sözlediğin şeylere kızıyor.
Çünkü senin esprilerini benim gibi anlamıyor.
Bense odamdayım, klasik bir salı akşamı.
Sevgilinin hoşlanmayacağı bir tarzda müzik dinliyorum.
Hiçbir zaman senin hikayeni benim bildiğim gibi bilemeyecek.

O kısa etekler giyiyor, ben t-shirt.
O, ponpon kızların kaptanı, bense tribünlerdeyim.
Birden uyanıp da her zaman aradığın şeyin aslında
Yanı başında olduğunu anlayacağın zamanı düşlüyorum.

Seni anlayan tek insanın ben olduğumu görebilseydin,
Her zaman burada olanı... Neden göremiyorsun?
Sen, benim yanıma aitsin.
Benim yanıma aitsin.

Sokakta aşınmış kıyafetlerinle yürüyoruz,
Nasıl olması gerektiğini düşünmeden duramıyorum.
Bir park bankında kendimi düşünüp gülerken buluyorum.
Bu kadar kolay değil mi sanki?

Tüm bu mahalleyi aydınlatacak bir gülümsemen vardı,
Ama o seni aşağı çektiğinden beri gülümsediğini göremedim.
İyiyim diyorsun ama seni bundan daha iyi tanıyorum.
Böyle bir kızla ne yapacaksın ki?

O kısa etekler giyiyor, ben t-shirt.
O, ponpon kızların kaptanı, bense tribünlerdeyim.
Birden uyanıp da her zaman aradığın şeyin aslında
Yanı başında olduğunu anlayacağın zamanı düşlüyorum.

Seni anlayan tek insanın ben olduğumu görebilseydin,
Her zaman burada olanı... Neden göremiyorsun?
Sen, benim yanıma aitsin.
Benim yanıma aitsin.

Gece yarısı arabayla evime geldiğini hatırlıyorum,
Ağlamak üzere olduğunda seni güldürebilen tek kişi benim.
Biliyorsun.
En sevdiğin şarkıları biliyorum,
Bana hayallerini anlatıyorsun.
Senin nereye ait olduğunu biliyorum,
O yer, benim yanım.

Hiç belki diye düşündün mü?
Benim yanıma aitsin.

Sen, benim yanıma aitsin.

GoneGoneGone çeviri (by Bryn Christopher)






(Bebeğim gitme...)
Gitti, gitti, gitti.
O gitti.
Yalnızım, tamamen, tek başına.
Yalnız.

Kendimi bulmak için uzun zamandır bekliyorum,
Ama şimdi tüm yitirdiğim duyguları geri kazanma vakti.

Ama bebeğim, söylesene neden?
Neden gitmen gerekiyordu?
Beni gördüğün anda,
Söylemem gereken şeyler olduğunu farkettim.

Zaptet beni,
Kontrol et.
Ama bebeğim, yapmıyor musun?
Beni yalnız bırakma.

Dindir beni,
Dokun bana,
Sık ve ez,
İnan bana.
Gitme.
Gidiyor musun?
Bebeğim, gitme.

Yapacaklarımı düşünmek parçalıyor beni.
Acı hissetmeyeceğim ama sensiz,
Parçalara ayrılacağım.

Zaptet beni,
Kontrol et.
Ama bebeğim, yapmıyor musun?
Beni yalnız bırakma.

Dindir beni,
Dokun bana,
Sık ve ez,
İnan bana.
Gitme.
Gidiyor musun?

Gitti, gitti, gitti.
O, gitti.
Bense yalnız.
Tamamen tek başına, yapayalnız.

Merhaba

Merhaba Blogspot! :)

İlk yazımda blogun amacını anlatmak istedim, blogun alacağı şekil konusunda fikir sahibi olmak için.

Zaman zaman hepimizin hayatında belirli şarkılar diğerlerinden bir (hatta iki-üç) adım öne çıkar ve hayatımızın o dönemini anlatır. Öyle ki bir süre sonra öne çıkan o eski şarkıları dinlediğimizde, o sıralar neler yaşadığımız gözlerimiz önüne gelir, canlanır.

İşte bu blog öne çıkan şarkılarımın bir günlüğünü tutup, hayat adını verdiğim bu filmin 'Soundtrack'ini oluşturacak...